Sınıf:
Atom Modelleri
Atom Adının Tarihçesi
MÖ 400'lü yıllarda Yunan filozofları ellerinde herhangi bir bilimsel malzeme olmadan, düşünme ve yorum yapma yeteneklerini kullanarak maddenin yapısını sorgulamış; evrendeki bütün maddelerin, çok küçük ve bölünemeyen parçacıklardan meydana geldiğine karar vermişlerdir. Democritus, maddeyi oluşturan bu parçacıklara bölünemez/parçalanamaz anlamına gelen atom (atomos) adını vermiştir.
Dalton Atom Modeli
19. yüzyılda yaşamış İngiliz kimyacı ve fizikçi John Dalton, atom kavramı üzerine çalışmalar yapmış ve ilk bilimsel modeli tasarlamıştır. Dalton, bütün elementlerin atomlardan meydana geldiğini söyleyerek atomu içi dolu bir küre olarak tanımlamıştır. Ayrıca Dalton, bir elementin tüm atomlarının aynı olduğunu, farklı elementlerin de farklı atomlardan meydana geldiğini ve atomların daha küçük parçacıklara bölünemeyeceğini söylemiştir.
Thomson Atom Modeli
20. yüzyılın başlarında, atom üzerine çalışmalar yapan bilim insanı Thomson, yaptığı deneyler sonucunda atomun yapısında negatif yüklü tanecikler, elektronlar bulunduğunu keşfetti. Thomson bunun üzerine yeni bir atom modeli tasarladı ve tasarladığı atom modelini üzümlü keke benzetti. Thomson'un tasarladığı atom modeline göre negatif yüklü elektronlar, pozitif yüklü alan içerisinde dağınık olarak bulunuyordu. Thomson modelde kekin, pozitif yükleri; üzümlerin ise negatif yükleri temsil ettiğini söylemiştir.
Rutherford Atom Modeli
İngiliz bilim adamı Ernest Rutherford, Thomson Atom Modeli'ni test etmek için bir deney düzeneği hazırladı.
Parçacıklar ile İlgili Yaptığı Deney
Rutherford, deneyde pozitif yüklü parçacıkları ince altın plaka üzerine göndererek parçacıkların hareketini gözlemlemeyi planlıyordu. Bu deney ile Rutherford, atomun küçük bir çekirdeğe sahip olduğunu ve bu çekirdeğin atomun kütlesinin büyük bir kısmını oluşturduğunu öne sürdü. Elektronlar negatif yüklü, atomlar da nötr olduğu için çekirdek, pozitif yüklü olmalıydı. 1918 yılında Rutherford, atom çekirdeğindeki pozitif yüklü bir parçacık olan protonu keşfetti. Proton ve elektron aynı miktarda elektrik yükü taşıyordu. Bir elektronun elektrik yükü, bir protonun elektrik yükünün etkisini yok ediyordu.
Nötronun Keşfi
Atomun kütlesini inceleyen bilim insanları, elektronlar çok küçük bir kütleye sahip olduğu için atomun kütlesinin, atomun protonlarının kütlesine yakın bir değer olmasını bekliyordu. Ancak sonuç bu şekilde değildi. Atomun kütlesi, protonlarının kütlesinin yaklaşık 2 katıydı. Bu farkı araştıran bilim insanları 1930 yılında çekirdekte protonla birlikte bulunan parçacık olan nötronu keşfettiler.
Bohr Atom Modeli
Danimarkalı fizikçi Niels Bohr, elektronun çekirdek etrafındaki hareketini inceledi. Bohr, elektronların çekirdeğe belirli uzaklıklardaki yörüngelerde hareket ettiğini söylemiştir. Bohr; elektronlara enerji verildiğinde elektronların yüksek enerjili yörüngelere atlayabildiğini, elektronlar enerji kaybettiğinde ise elektronların düşük enerjili yörüngelere atlayabildiğini öne sürmüştür. Bohr'agöre elektronlar, bu belirli yörüngeler dışında hareket edemez.
Modern Atom Modeli
Bohr'dan hemen sonra, bilim insanları belirli bir zamanda elektronların konumunun kesin olarak bilinmesinin mümkün olmadığını keşfetmişlerdir.
Atom modeli, günümüzde Modern Atom Teorisi ile açıklanmaktadır. Modern Atom Teorisi'ne göre elektronun konumu kesin olarak belirlenemezken, bulunma olasılığının yüksek olduğu yerler belirlenebilir. Bilim insanları, elektronun bulunma olasılığının yüksek olduğu yerleri elektron bulutu olarak tanımlamıştır.
Bilim insanlarının devam eden çalışmaları sayesinde, geçmişte öne sürülen bazı atom modelleri, zaman içerisinde geçerliliğini yitirmiştir. Bazı atom modellerinin ise eksiklikleri tamamlanarak yeni bir model öne sürülmüştür. Bu durum, modelleri öne süren bilim insanlarının hata yapmış olduğu anlamına gelmez. Bilimsel modeller, gözlenen olguları açıkladığı sürece ve açıkladığı ölçekte geçerlidir. Belki de gelecekte yeni yeni atom modeli teorileri öne sürülebilir.
Tarih Şeridi
Kaynak: EBA