1. Nesli Tehlikede Olan Hayvan Türleri

-A A +A

Genel anlamda sadece insanoğlundan kaynaklanan sebeplerden dolayı türünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve ülkemizde, az sayıda da olsa varlığını devam ettirmeye çalışan canlı türlerinin yok olup olmaması bize bağlı.

1. Deniz Kaplumbağaları

Deniz Kaplumbağaları

Yaklaşık 115 milyon yıldır yerküre üzerinde yaşadığı bilinen deniz kaplumbağaları, yakın akrabalarından birçok canlı türünün yok olmasına karşılık, uzun bir zaman periyodu boyunca doğal şartlara üstün bir ekolojik tolerans göstererek, nesillerinin devamını başarı ile sürdürebilen ender canlılardan biridir.

Deniz kaplumbağaları göçmen türden olması nedeniyle, hayatlarının önemli bir bölümünü okyanus ve açık denizlerde geçirirler, ancak yuvalamak amacıyla kumsal alanlara ihtiyaç duyarlar. Bütün dünyada doğa koruma açısından bir sembol durumunda olan Deniz Kaplumbağaları, son 40-50 yıllık zaman zarfında çevre kirliliği, yuvalama kumsallarının turizm ve ikinci konut gayesiyle kullanımı, balıkçılık faaliyetleri ile kumsallardan kum alımı gibi faaliyetler sonucu, önemli ölçüde tehlike altına girmiş durumdadırlar.

Akdeniz sahilleri, deniz kaplumbağalarının en önemli yumurtlama alanlarından biridir...

Günümüzde, yer küre üzerinde 8 tür deniz kaplumbağası yaşamaktadır. Bu türler içinde 5 tür Akdeniz’de bulunmaktadır. Akdeniz’de bulunan türler içinde iki tür Caretta Caretta, İribaş Kaplumbağa-Loggerhead turtle ve Chelonia Mydas (Yeşil Kaplumbağa-Green Turtle) Ülkemiz Akdeniz sahillerini önemli ölçüde yuvalama alanı olarak kullanmaktadırlar.

IUCN (Dünya Koruma Birliği) kriterlerine göre Caretta Caretta “Vulnerable” (Zarar Görebilir), Chelonia Mydas ise “Endangered” (Nesli Tehlikede) statüsündedir. Nesli tehlikede olan Deniz Kaplumbağaları; taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler (Afrika sözleşmesi, Cites sözleşmesi, Bonn sözleşmesi, Bern sözleşmesi, Barselona sözleşmesi) ve Ulusal mevzuatımızla da (1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu, 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu) koruma altına alınmıştır.

Ulusal düzeyde yapılan bilimsel çalışmalar ile Akdeniz kıyılarındaki 21 kumsal önemli yuvalama alanı olarak tespit edilmiştir. Bu alanlar; Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye-Çalış kumsalı, Patara, Kale, Kumluca, Olimpos- Çıralı Tekirova, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Anamur, Göksu Deltası, Alata, Davultepe Kazanlı, Akyatan, Yumurtalık ve Samandağ kumsallarıdır.

Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Belek, Göksu Deltası kumsalları, Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Çevre Koruma Statüsüne alınmıştır.

Yumurtalık Kumsalı Tabiatı Koruma Alanı, Akyatan Yaban Hayatı Koruma Sahası statüsüne alınmış, diğer kumsallardan Demirtaş, Gazipaşa, Anamur, Alata, Kazanlı, Tekirova ve Kale I. Derece Doğal Sit, Kumluca, Samandağ ve Kızılot kumsalları, Deniz Kaplumbağaları Koruma Alanı olarak koruma altına alınmıştır.

2. Akdeniz Foku

Akdeniz Foku

Akdeniz Foku bütün dünyada nesli tehlike altında bulunan türler içinde ilk sıralarda yer almaktadır. IUCN (Dünya Koruma Birliği) tarafından nesli en fazla tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan 12 canlı türünden biri olarak kabul edilen Akdeniz Foklarının dünyadaki sayılarının 600 civarında olduğu,

Türkiye sularında ise 100 civarında bireyin yaşadığı tahmin edilmektedir.

Bu sebeple, bu dünya mirasını korumak hepimizin görevidir. Akdeniz Fokunu yaşatmak için yapılacak çalışmalar aynı zamanda; balıkçılık, turizm, kıyılarımız ve denizlerimizi bir bütün olarak koruyacaktır.

Temiz bir çevrenin göstergesi olan Akdeniz Foku; üzerinde yapılaşma olmayan, insanların kolay ulaşamadığı veya insan etkilerinden uzak kalmış mağara ve kovuklara sahip, sessiz ve ıssız kayalık sahilleri tercih eder. Bu sebeple Türkiye, Akdeniz Fokları için eşsiz bir coğrafyaya sahiptir.

Ülkemizde özellikle; Ege’de Foça ve Karaburun Yarımadası, Bodrum Yarımadası, Doğu Akdeniz’de de Anamur-Taşucu arasında yaşamaktadır. Birçok Akdeniz ülkesinde yok olan bu türün, ülkemiz sularında hala bulunması da eşsiz coğrafyanın onlara sunduğu ortam sebebiyledir.

Akdeniz Foku ile ilgili Ülkemizin taraf olduğu sözleşmeler;

(BARSELONA) Akdeniz’in Kirlenmesine Karşı Korunması Sözleşmesi ve eki Protokolleri

(BERN) Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi

(CITES) Nesli Tehlikede Olan Yabani Bitki ve Hayvan Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme

Ülke bazında ise;

1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu

4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 2872 sayılı Çevre Kanunu ile de ulusal düzeyde Akdeniz Foku Koruma altına alınmıştır.

3. Mersin Balığı

Mersin Balığı

Mersin balıkları; Avrupa, Asya ve Amerika kıtasının Kuzey Yarımküre’de bulunan deniz ve tatlı sularda, iki familya ve 27 türle temsil edilen ve biyolojik açıdan modern kemikli balıklardan farklı özelliklere sahip ilkel balıklardandır. Karadenizde Türkiye sularında 5 Mersin Balığı türü bulunmaktadır.

Çok özel bir yaşama tarzına (genellikle 10- 15 yaş gibi ileri yaşlarda cinsi olgunluğa ulaşmaları, 2-4 yıllık aralarla yumurtlamaları ve 100 yıla kadar yaşamaları vs.) sahip olan Mersin balıklarının birçok türünün varlığı tehdit altındadır veya stokları çok azalmış durumdadır. Örneğin; Orta Avrupa’da Baltık mersininin (Acipenser sturio) nesli hemen hemen tükenmiş ve Hazar Denizi’nde de Mersin Balığı popülasyonu hızla azalmaktadır.

Yaklaşık 200 milyon yıldır dünya üzerinde mevcut olan mersin balıkları “yaşayan fosiller” olarak adlandırılmaktadır. Etinin kalitesi ve çok değerli havyarı dolayısıyla mersin balıkları, binlerce yıldan beri dünya üzerinde ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır.

Tarih boyunca büyük önem taşımış olan mersin balıklarının, günümüzde ise nesillerinin devamı büyük tehdit altındadır. Bunun sebeplerini şöyle özetleyebiliriz:

■ İleri yaşlarda cinsi olgunluğa ulaşan mersin balıklarının bir kez bile yumurtlayamadan, erken ve aşırı avlanması,

■ Havyar elde etmek için yumurtlama zamanından önce avlanmaları,

■ Nehirlerden kum ve çakıl alınması sebebiyle yumurtlama yerlerinin, yumurtaların ve larvaların tahrip edilmesi,

■ Endüstri ve tarımsal faaliyetler sebebiyle doğal suların kirlenmesi,

■ Nehirlere inşa edilen barajlar sebebiyle, anaç balıkların yumurtlama bölgelerine çıkışlarının önlenmesi .

Bütün dünyada özellikle mersin balıklarının doğal olarak bulunduğu ülkelerde, nesillerinin tükenme aşamasında olduğunun yıllar önce farkına varılmış olup bunu önlemek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.

4. Dev Kertenkele

Dev Kertenkele

Dar alanda bulunmaları ve habitatlarının bozulması nedeniyle Dev Kertenkelelerin nesilleri tehlike altına girmiştir.

Ülkemizde bulunan en büyük ve nadir kertenkele türü olan Dev Kertenkele, Uluslararası bazda CITES (Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticareti İlişkin Sözleşme) Sözleşmesi kapsamında, ulusal bazda ise Kara Avcılığı Kanunu ile sıkı koruma altına alınmıştır.

Dev kertenkeleler, ülkemizde Suriye ve Irak sınırına yakın sıcak ve kurak bölgelerde özellikle Şanlıurfa (Ceylanpınar, Birecik) ve Şırnak Silopi civarında yaşamaktadırlar. Karada yaşamalarına karşılık, suya da girebilme özelliğine sahiptirler. Yuva olarak mağaralar, kaya yarıkları gibi yerleri tercih ederler.

Ayrıca, yüksekliği 1200 metreye kadar olan bölgelerde de bulunabilirler.

En belirgin özellikleri dillerinin uzun, ince ve uçlarının çatallı olması ve normal bir kertenkeleye göre çok iri olmasından dolayı “Dev Kertenkele” adı verilmiş olup çöl varanı da denilmektedir.

Daha çok gündüzleri aktiftirler ve genel olarak diğer küçük kertenkeleler, kemiriciler, avlayabildikleri kuşlar ve sürüngen yumurtalarıyla beslenirler. Bazen kendi türünden bireyleri de yerler. Toprağı kazabilmeleri ve ağaçlara tırmanabilmeleri gibi özellikleri de vardır. Dişiler bir defada 10-12 kadar yumurta bırakabilirler. Boyları 100 cm (en fazla 130 cm) kadardır.

5. Alageyik

Alageyik

Alageyik, göçmen olmayan ve sürü oluşturan, kürek boynuzlu ve benekli gececil bir geyik türüdür. En saf alageyikler tüm dünyada sadece Antalya’da bulunur. Yöre halkı tarafından Benekli geyik olarak da adlandırılırlar. Ülkemizde, Antalyadaki Termessos Milli Parkı ve Düzlerçamı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında ve Mersin’de görülebilirler. Çok az miktarda olsalar da Bolu Dağlarında da görülme imkanları vardır.

6. Acem Ceylanı

Acem Ceylanı

Orman ve Köyişleri Bakanlığı’nın nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan türleri koruma altına almak için başlattığı eylem planında yer alan bir diğer tür olan Acem Ceylan’ı, ceylan ve geyik gibi hayvanların en çok korumaya alınması gereken hayvanlar olduğunu gerçeğini gözler önüne serer nitelikte. Ülke insanı olarak ceylan ve geyiklerden uzak durmazsak, ülkemize özel olan bu hayvanlarıda kaybedeceğiz.

7. Çizgili Sırtlan

Çizgili Sırtlan

Çizgili sırtlan diğer sırtlanlardan daha zarif bir vücut yapısına sahiptir. 110 cm uzunluğa ve 40–50 kg ağırlığa ulaşan kilosuyla diğer sırtlan türlerinden daha farklıdır. Anadolu’daki popülasyonu tam olarak bilinmese de, yine soyu tükenme tehlikesi geçiren bir başka tür olarak listemizde yer alıyor.

8. Anadolu Dikenli Faresi

Anadolu Dikenli Faresi

Türkiye’de yalnızca Silifke ve Çukurova bölgesindeki ormanlarda yaşayan bu tür, genelde guruplar halinde yaşasalarda, Türkiye’de soyları tükenmekte olan hayvanlar listesinde bulunuyorlar.

9. Hint Oklu Kirpisi

Hint Oklu Kirpisi

Kirpi olarak adlandırılsalar da, kirpilerle akrabalıkları yoktur. Boyları 50 – 60 cm olmakla beraber kuyruk uzunlukları 10 – 12 cm arasındadır. Fazla yağış almayan, insanlardan uzak ve akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerleri tercih eden Hint oklu kirpisi de, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlılardan.

10. Telliturna Kuşu

Telliturna Kuşu

Adına türküler ve şarkılar yazılan, turnagiller familyasının bu türü de, Türkiye’de soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan canlılardan. Türkiye’de sadece Bulanık Ovası’nda yaşayabilmektedirler.

11. Mezgeldek Kuşu

Mezgeldek Kuşu

Açıklık alanlarda ve tarlalarda yaşayan bu kuş türü Trakya’da görülmektedir. (Sadece göç zamanı Batı Anadolu’da görülürler). Trakya’da yaşayan arkadaşlardan bu konuda biraz daha hassasiyet bekliyoruz.

12. Bozkır Kartalı

Bozkır Kartalı

Vücutlarının üst kısımları kahverengi olan bu kartal türünün, uçarken görülen tüyleri ve kuyruğu siyahımsıdır. Kaybetmememiz gereken kartal türlerinden biri olarak, listede yer alan bir başka kuş türü. Maalesef listede yer alan tek kartal türü değil.

13. Ak Kuyruklu Kartal

Ak Kuyruklu Kartal

Latince isimlendirilmesinden dolayı, (Haliaeetus) deniz kartalı olarakta bilinir. Avrupa’daki büyük popülasyonu Norveç’te olsa da, ülkemizde olan türlerinin nesli tükenme tehlikesi yaşamakta.

14. Bozkır Tuygunu

Bozkır Tuygunu

Dişisi çayır tuygununa benzemekle beraber, kanat altında küçük farklılıkları olan bozkır tuygunuda, yine soyu tükenmekte olan türler arasında.

15. Ulu Doğan

Ulu Doğan

Doğangiller familyasından olan ulu doğan, oldukça iri bir doğan türüdür. İnsanoğlunun ‘şahincilik’ merakı yüzünden alıkonulan ulu doğanlar için ABD bir üreme projesi başlattı ama aynı şekilde Türkiye’de de (yaşam alanlarının genelinde olduğu gibi) türleri tehlike altında.

16. Kelaynak Kuşları

Kelaynak Kuşu

Dünya popülasyonu yaklaşık olarak sadece 500 civarında. Vahşi (doğal) olarak yaşayacakları ülkeler olarak Suriye, Fas ve Türkiye bu konuma uygundur. Ancak Suriye’nin durumu bakımından Türkiye’nin bu konuda daha fazla hassasiyet göstermesi gerekiyor.

17. Toros Kurbağası

Toros Kurbağası

Boyları 6 ile 7.5 cm arasında değişen toros kurbağası, dünyada ötmeyen tek kurbağa türüdür. Bu türün soyunu koruyabilmesi, göl kenarlarındaki bitki türlerinin iyileşmesine bağlı.

18. Kolan Balığı

Kolan Balığı

Atlantik Mersin balığı olarakta bilinen kolan balığı da, şu anda soyu tükenme tehlikesini en ciddi biçimde yaşayan türlerden biri.


Kaynak: https://www.fenkursu.com/mod/book/view.php?id=258

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

Kitap Gezintisi

Zircon - This is a contributing Drupal Theme
Design by WeebPal.