6.Sınıf - Ülkemiz ve Dünya

-A A +A

DÜNYA'NIN NERESİNDEYİZ
Sınırları belirli bir alan içinde yaşayan in­san sayısına nüfus denir. Bu alan Dünyanın ta­mamı olabileceği gibi kıta, ülke, bölge, il, ilçe, köy veya daha dar bir alan da olabilmektedir.

İnsanların eseri olan ya da doğal çevre­den elde edilen, işletildiğinde gelir getiren zenginlikler ekonomik kaynak olarak adlandırılır. Ekono­mik kaynakların işleniş şekillen, mal ve hizmet et­kinlikleri ile bu etkinliklerden doğan ilişkilerin bü­tününe de ekonomik faaliyetler denir.

Nüfus ve ekonomik faaliyetler yeryüzüne eşit ve dengeli bir şekilde dağılmamıştır. Bunun nedeni yeryüzündeki her alanın aynı özellikleri taşımamasıdır.

Dünya üzerinde nüfusun ve ekonomik fa­aliyetlerin dağılışının düzensiz olmasında çeşitli faktörler etkilidir. Bunlar;
 

Fiziki Faktörler

Beşerî ve Ekonomik Faktörler

1.Yeryüzü şekilleri

2.İklim özellikleri

3.Bitki örtüsü

4.Toprak verimliliği

5.Su kaynakları

6.Kara ve denizlerin dağılışı

7. Coğrafi konum

8. Yer altı kaynakları

9. Bakı

1.Ulaşım

2.Sanayileşme

3.Ticaret

4.Tarım

5.Yer altı zenginlikleri

6.Turizm

7 Tarihî faktörler

8.Göçler

 

 
 Arazinin engebeli olduğu yerlerde ulaşım, iş olanakları ve tarım alanları kısıtlı olur. Bu ne­denle dağlık ve engebeli alanlar nüfusun seyrek olduğu yerlerdir. Dünya nüfusunun yaklaşık onda dokuzu ova ve düzlüklerde yaşamaktadır. İnsan­lar asırlar boyunca yerleşmek için düz alanları seçmiştir. Örneğin; Alp ve Himalaya dağları gibi yüksek ve engebeli yerlerde nüfus oldukça azdır.

İklim özellikleri de nüfusun coğrafi dağılı­şı üzerinde etkilidir. Sıcaklık ve yağış koşullarının yeterli olduğu yerlerde nüfuslanma fazla iken ekonomik faaliyetler de çeşitlidir. Buna karşılık sı­caklığın ve yağışın yetersiz veya çok fazla olduğu yerlerde ise nüfus ya çok az ya da hiç yoktur. Ku­tup bölgeleri ve Ekvator çevresi bu duruma ör­nektir. Doğal bitki örtüsü orman olan bu alanlar tarıma ve yerleşmeye elverişli değildir. Bu neden­le bu alanlarda nüfusun az olduğu görülür.

Verimli toprakların bulunduğu, akarsula­rın, göllerin, tatlı su kaynaklarının olduğu yerlerde de nüfus yoğundur. Örneğin; Nil, Dicle, Fırat, İndus ve Ganj gibi akarsu havzaları tarıma elverişli olduğu için buralarda nüfus yoğundur.

Ulaşım, sanayi, tarım, ticaret ve enerji kaynaklarının işletilmesi gibi ekonomik faaliyetle­rin yoğun olduğu yerlerde insan gücüne ihtiyaç duyulması nedeniyle buralarda nüfus yoğundur. Örneğin; önemli ticaret yollarının geçtiği Türkiye, tarım alanlarının geniş olduğu Hindistan, sanayi­nin geliştiği Batı Avrupa ve Japonya nüfusun yo­ğun olduğu yerlerdir.

Dünyada Nüfusun Yoğun Olduğu Yerler

Afrika'da Nil Vadisi,   

Kuzey Amerika'nın doğu kıyıları,

Güneydoğu Asya kıyıları (Malezya, En­donezya, Hindistan),

Avrupa ülkeleri (Fransa, İngiltere, Hollan­da, Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, Ma­caristan, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya).

Dünyada nüfusun yoğun olduğu yerlerde iklim şartları elverişli, yeryüzü şekilleri sade, tarım alanları geniş, toprak özellikleri tarıma elverişli, su kaynaklan bol, ulaşım ağı gelişmiştir.

Dünyada Nüfusun Az Olduğu Yerler

Dağların yüksek kesimleri,   
Kuzey ve güney kutup çevreleri,    
Bataklık alanlar ve engebeli dağlık araziler,  
Ekvatoral bölgedeki Amazon ve Kongo havzaları gibi sık ormanlık alanlar,
Asya  Kıtası  içlerindeki  ve  dönenceler çevresindeki çöl ve bozkır alanlarıdır.

Dünyada nüfusun ve ekonomik faaliyet­lerin az olduğu yerler doğal faktörler açısından insan yaşamı için uygun koşullar taşımayan yer­lerdir.

Nüfus Yoğunluğu Fazla Olan Ülkelerden Bazıları  
Bangladeş, Güney Kore, Hollanda, Belçika, Japonya,  Hindistan, El Salvador, Sri Lanka, İngiltere, Almanya               

Nüfus Yoğunluğu Az Olan Bazı Ülkeler
 Moğolistan, Namibya, Avusturya, Moritanya, Libya, Kanada, Kazakistan, Orta Afrika, Bolivya, Rusya,     

 

TÜRKİYE'DE NÜFUS DAĞILIŞI

Türkiye'de kıyı kesimleri, iklimin elverişli olmasından dolayı tarımsal etkinlikler için uygun koşullar oluşturur. Bu nedenle kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğu fazladır.
Kışları çok soğuk geçen yüksek ve engebeli alanlar ile kuraklığın yaygın olduğu kesimlerde nüfus yoğunluğu azdır.

Türkiye'de Nüfusun Yoğun Olduğu Kesimler
1.Çatalca-Kocaeli Bölümü başta olmak üzere Marmara Bölgesi,
2.Ege Bölümü,
3.Çukurova ve Akdeniz kıyı kesimi,
4. Doğu Karadeniz'in kıyı kesimleri,
5.İç kesimlerde verimli alüvyal ovalar.

Türkiye'de Nüfusun Seyrek Olduğu Kesimler
1.Doğu Karadeniz'in iç kesimleri,
2.Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yüksek platolar,
3.Hakkari Bölümü(Doğu Anadolu)
4.Menteşe Yöresi(Akdeniz)

KİM NEREDE ÇALIŞIYOR?

Dünya üzerinde yaşayan nüfusun bir kıs­mı tarım, bir kısmı sanayi, bir kısmı da hizmet sektöründe çalışmaktadır. Bu sektörler içinde de­ğişik meslek dalları yer almaktadır.

Sektörün Adı

Ekonomik Faaliyet Kolları

Tarım

Tarla ve bahçe bitkileri, hayvancılık ve ormancılık

Sanayi

Madencilik, Elektrik, gaz ve su, İnşaat ve bayındırlık işleri

Hizmetler

Toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller, ulaştırma,

haberleşme, depolama, mali kurumlar, sigorta ve yardımcı

iş hizmetleri, toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmetler

Tarım sektöründe çalışan nüfusun yoğun olduğu ülkeler fazla gelişme gösterememiştir. Hizmet ve sanayi sektöründe çalışan nüfusun faz­la olduğu ülkeler ise oldukça gelişmiş ülkelerdir.

Malavi, Bolivya, Arnavutluk, Bangla­deş ve Jamaika gibi ülkelerde tarım alanında ça­lışan nüfusun oranı yüksek iken ABD, Japonya, İngiltere, Norveç, Güney Afrika gibi ülkeler hizmet ve sanayi sektörü alanında gelişme göstermiş­tir. Tarım sektörüne ağırlık veren ülkelerin geliş­mişlik düzeyi yetersiz, hizmet ve sanayi sektörüne ağırlık veren ülkelerin gelişmişlik düzeyi yüksektir.

Sanayileşmiş ülkelerde tarımda çalışan insan sayısı azdır. Ancak tarımdan elde edilen verim oldukça yüksektir. Sanayileşmiş ülkelerde tarım alanında modern yöntemler uygulandığı gi­bi teknik araç ve gereçlerden yararlanarak daha çok gelir ve verim elde edilir.

Ülkelerin ekonomik alanda öne çıkmala­rında;
İklim özellikleri
Toprak özellikleri
Doğal kaynaklar
Devlet politikası
Yetişmiş insan gücü
Girişimcilik arayışı etkili olur.

Tüm bu etkinliklerin yanında yaşadık­ları ülkenin kalkınması için insanların;
Dürüst,
Çalışkan,
Vatanı ve milletini seven,
Sorumluluk duygusu gelişmiş olmaları gerekmektedir.

ALDIKLARIMIZ, SATTIKLARIMIZ
Belirli bir kazanç sağlamak amacıyla her türlü mal ve hizmetin alım satım faaliyetlerine ti­caret adı verilir. Bir ülkenin sınırları içindeki iç pa­zara yönelik ticaret iç ticaret, ülkeler arasında dış pazara yönelik ticaret ise dış ticaret olarak ad­landırılır.
Ülkeler ürettikleri malların ya da ham maddelerin fazlasını diğer ülkelere satar.
Dış ticaret içinde yer alan bu faaliyete dış satım (ihracat) adı verilir.
Dış ticaret ile satılan malların döviz olarak karşılığına dış ticaret hacmi denir.
Ülkelerin ihtiyacı olan çeşitli ürünleri diğer ülkelerden satın alması faali­yetine ise dış alım (ithalat) adı verilir.
Bir ülkenin ihracatı ve ithalatı üzerinden alınan vergiye gümrük vergisi denir. Devlet gümrük vergisinin alınmasından sorumludur ve bazı kuruluşları aracılığıyla bu işi yapar. Ülkelerin giriş ve çıkışlarında gümrük kapısı olarak adlandırılan vergi denetiminin yapıldığı yerler vardır.
 

 

Başkenti

Gümrük Kapısı

ÜLKE

BAŞKENT

Suriye

Şam

Nusaybin, Cilvegözü, Ceylanpınar

Azerbaycan

Bakü

İrak

Bağdat

Habur

Özbekistan

Taşkent

iran

Tahran

Gürbulak, Esendere

Kırgizistan

Bişkek

Gürcistan

Tiflis

Sarp

Kazakistan

Astana

Ermenistan

Erivan

Akyaka

Türkmenistan

Aşkabat

Nahcivan

Özerk Bölge

Dilucu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Lefkoşa

Yunanistan

Atina

İpsala

 

 

Bulgaristan

Sofya

Kapıkule

 

 

 Son yıllarda ülkeler arasında belirlenen bazı merkezlerde gümrük vergisi ödemeden mal alımı ve satımı yapılan serbest ticaret bölgeleri oluşturulmaktadır.

TÜRKİYE'NİN DIŞ SATIMI (İHRACATIMIZ)
Ülkemizin dış ticaret hacmi yıllara göre büyümüş olsa da henüz yeterli düzeyde değildir. Özellikle dış satımımız istenilen düzeye ulaşama­mıştır. Bunda dış pazarlarda yaşanan rekabet güçleri, hızlı nüfus artışı ve dışarıdan alınan ağır sanayi ürünlerine ödenen giderlerin fazla olması gibi faktörler etkili olmuştur.

Türkiye'nin İhraç Ettiği Başlıca Ürünler
Madencilik sektöründe;
Krom
Bor
Civa
Manganez
Bakır

Tarım sektöründe;
Pamuk                          
Tütün
Sanayi bitkileri            
İncir
Üzüm                           
Zeytin
Turunçgiller                   
Buğday
Arpa                              
Sebze ve meyve
Canlı hayvan                 
Hayvansal ürünler
Su ürünleri

İmalat sanayi sektöründe:
Dokuma ve tekstil ürünleri
Bitkisel ve hayvansal yağlar
Unlu mamuller
Plastik maddeler'
Orman ürünleri
Kimyasal maddeler
Demir - çelik ürünleri
Madeni eşyalar
Ev eşyaları
Şeker
Lastik
Çimento

Türkiye'nin En Fazla İhracat Yaptığı Ülkeler: Almanya, ABD,İspanya, İngiltere ,Hollanda,İtalya, Rusya, Fransa

TÜRKİYE’NİN DIŞ ALIMI (İTHALATIMIZ)
Türkiye'nin dış ticaretinde ithalatın payı ihracattan fazladır. Bu nedenle ticarette giderleri­miz gelirlerimizden fazladır. İthalatımızda da en fazla pay sanayi sektörüne aittir. Türkiye bir tarım ülkesi olduğu için ithalatta en az pay tarım sektö­rüne aittir.

Türkiye'nin İthal Ettiği Başlıca Ürünler

Tarım sektöründe;
Çay
Kahve
Muz
Pirinç
Kauçuk

Madencilik sektöründe;
Ham petrol

İmalat sanayi sektöründe;
Sanayi ham maddeleri
İlaç
Boya
Madeni yakıtlar
Yağlar
Suni gübre

Türkiye'nin En Fazla İthalat Yaptığı Ülkeler: Almanya,İtalya,Fransa,Rusya,İngiltere

NOT:Türkiye'nin ithalat  ve ihracat yaptığı ülkelerin başın­da Almanya gelir.

TÜRKİYE'NİN İTHALAT VE İHRACATINDA ÖNEMLİ YERE SAHİP ÜLKELERLE YAPTIĞI TİCARET

1) Almanya
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Otomobil ve diğer taşıtlar, çeşitli makineler, plastik ve plastik ürünler, eczacılık ürünleri.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Hazır giyim eşyaları, otomotiv ürünleri, elektronik eşya, yarı mamul mallar (deri, kağıt, kauçuk), tütün, meyve ve sebze.

2)ABD
Türkiye'ye yaptığı ihracat;
Hurda demir ve çelik, sivil uçak ve helikopter, haberleşme cihazları, elektrikli cihazlar, eczacılık ürünleri, tıbbi malzemeler, mısır ve soya yağı.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Hazır giyim eşyası, demir ve çelik ürünleri, tütün, çeşitli meyve ve sebze.

3) İngiltere
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Petrol ürünleri, eczacılık ürünleri, otomobil ve kara taşıtları, uçak ve çeşitli makineler.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Otomotiv ürünleri, hazır giyim eşyaları, elektronik eşya, yarı mamul mallar (deri, kağıt, kauçuk), meyve ve sebze.

4) İtalya
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Motorlu kara taşıtları, çeşitli makineler, ilaçlar ve kimyasal maddeler, mutfak eşyaları ve ev gereçleri.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Otomotiv ürünleri, pamuk ve pamuk ipliği, hazır giyim eşyaları, elektronik eşyalar, demir ve çelik ürünleri, çeşitli meyve ve sebze.

5) Fransa
Türkiye'ye yaptığı İhracat:
Otomobil ve diğer kara taşıtları, çeşitli makineler, haberleşme cihazları, kimyasal ürünler, ecza­cılık ürünleri, kozmetik ürünler, demir ve çelik ürünleri, uçak ve savunma sanayisi ürünleri.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Otomotiv ürünleri, hazır giyim eşyaları, iplik, deri ürünler, elektronik eşya, çeşitli meyve ve sebzeler.

TÜRKİYE'NİN KOMŞULARI VE TÜRK CUMHURİYETLERİ ÎLE YAPTIĞI TİCARET
1)  Bulgaristan(Başkenti Sofya)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Petrol yağları, elektrik enerjisi, deri, bakır ve bakırdan eşya, işlenmemiş kurşun, plastik ürünler, mineral yakıt ve yağlar.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Metal cevherleri, plastik mamuller, sabunlar, kağıt ve karton, cam ve cam eşya, pamuk, pamuk ipliği, sentetik ve suni lifler, örme giyim eşyası, seramik ürünler, kara ulaşım taşıt­ları, elektrikli makine ve cihazlar, turunçgiller, şeker ve şeker ürünleri, otomobil, elektrik­li eşya, tekstil ürünleri.

2)  Yunanistan(Başkenti Atina)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Pamuk, tütün, balık ve deniz ürünleri, demir-çelik, ham deri ve kürk, kağıt, alüminyum, elektrikli makine, bakır ve bakır eşya, fotoğraf cihazları.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Kimyasal maddeler, balık ve deniz ürünleri, plastik ürünler, kauçuk ürünler, otomobil lastikleri, haberleşme cihazları, tekstil iplikleri, giyim aksesuarları, ayakkabı, fındık, seramik ürünler, çeşitli meyveler.

3)  Azerbaycan(Başkenti Bakü)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Pamuk, plastik eşya, ham deri, bakır, alüminyum, kurşun, çeşitli sebze ve meyveler, makine ve cihazlar, yün, gübre, demir-çelik.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Şeker, elektrik enerjisi, un ve unlu ürünler, margarin, buğday, zeytinyağı, ayçiçek yağı, süt ve süt ürünleri, peynir, bisküvi, deri ürünleri, deterjan, lastik ve plastik ürünler, beyaz eşya, tekstil, kağıt ve karton, telefon, cam, halı ve ayakkabı.

4)  İran(Başkenti Tahran)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Petrol, ve petrol ürünleri, doğalgaz, deri, sofra tuzu, alüminyum, bakır, mineral yakıt ve yağlar, halı, organik kimyasallar.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Demir - çelik, kağıt, iplik, makine, gıda ürünleri, bitkisel yağ, kimya ürünleri, oto lastiği, beyaz eşya, sabun, cam eşya, pamuk, şeker, ahşap eşya, kumaş, ayakkabı, temizlik ve kozmetik ürünleri.

5)  Suriye(Başkenti Şam)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Mineral yakıtlar ve yağlar, pamuk, gübre, yün ve deri, petrol, motor benzini, fosfat, tuz, kükürt, sebze ve meyveler.
Şeker ve şeker ürünleri, elektrikli makineler, demir - çelik ürünleri, motorlu kara taşıtları, çimen­to, hayvansal ve bitkisel yağlar, plastik, cam, seramik, alüminyum, kağıt ve bakır ürünler.

6)  Kazakistan(Başkenti Astana)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Tahıl ürünleri, meyveler, pamuk, tuz, kükürt, ham petrol, demir ve çelik, bakır ve bakır ürünler, çeşitli makineler.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Elektrikli makine ve cihazlar, mobilya, ayakkabı, halı, seramik ürünler, alüminyum, kağıt ve karton, sabun, deterjan, kimya sanayi ürünleri, kozmetik, hayvansal, bitkisel, katı ve sıvı yağlar, inşaat malzemesi, telefon, tütün ve tütün ürünleri.

7) Türkmenistan(Başkenti Aşkabat)
Türkiye'ye yaptığı ihracat:
Pamuk, pamuklu ürünler, mineral yağ ve yakıt, bakır ve bakırdan eşya, cam ve cam eşya, deri, kösele ve halı.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Elektrikli makine ve cihazlar, demir-çelikten eşya, sabun temizlik malzemeleri, mobilya, aydınlanma ürünleri, şekerli ve kakaolu ürünler, bisküvi, macun, sakız, un, nişasta,

8) Özbekistan(Başkenti Taşkent)
Hububat, yağlı tohum ve meyve, tuz, kükürt, mineral yakıt ve yağları, demir-çelik, bakır ve bakırdan eşya, makinalar, mekanik cihazlar.

Türkiye'den yaptığı ithalat:
Gıda ürünleri, tıbbi cihazlar, elektrikli aletler, ulaşım araçları, elektronik ürünler, inşaat malzemesi,

KÜLTÜRLER ARASI KÖPRÜ
Anadolu ilk çağlardan beri dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olmuştur.

İklim koşullan, bol su kaynakları, önemli ticaret ve ulaşım yollarının Anadolu'dan geçmesi buranın yerleşim yeri olarak seçilmesinde etkili olmuştur.

Anadolu, konumunun sağladığı özellikler­den dolayı tarih boyunca farklı kültürlere, medeni­yetlere ve devletlere ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda ticaret ve kültür iletişiminin kaynaşma noktası olmasıyla dünyadaki birçok medeniyetin oluşmasında ve gelişmesinde önemli rol oyna­mıştır.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu ilk günler­den itibaren dış politikasında barışı esas almıştır. Yabancı ülke temsilcilerinin ziyareti, elçilik binala­rının yapılması, devletlerarası antlaşmalar, ulus­lararası örgütlere üyelik gibi faaliyetler Atatürk dö­nemi dış politikamıza örnek teşkil eder.

Türkiye, I. Dünya Savaşı'nın ardından uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, adaletli onurlu ilişkiler sürdürmek amacıyla kurulan Millet­ler Cemiyeti'ne 1932 yılında üye olmuştur.

Aynı işleri yürüten ve II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Birleşmiş Milletlere ise 50 asil üye arasında yer alarak 1945 yılında üye ol­muştur. Günümüzde dünya devletlerinin 189'u bu örgüte üyedir.

1937 yılında Türkiye, Iran, Irak ve Afga­nistan, İtalya'nın doğu ülkelerine yönelik politika­larına karşı iş birliği içine girdiler ve Sadabat Paktı'nı imzaladılar. Böylece dört ülke arasında dost­luk ilişkilerini sürdüreceklerine, birbirlerine saldırı­da bulunmayacaklarına ve sınırlarının korunma­sına ilişkin anlaşma sağlanmış

Atatürkçülüğün ilkelerinden biri de tam bağımsızlıktır. Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonunda yurdumuzu düşmanlardan kurtararak tam bağım­sızlığına kavuşturdu.

Atatürk'e göre, Türk halkının haysiyeti, onurlu bir halk olarak yaşaması ancak tam bağım­sızlıkla sağlanabilirdi. Bu nedenle dış politikadaki anlayışını tam bağımsızlık ilkesi üzerine kurdu.

Bağımsızlığa çok önem veren Atatürk Sovyetler Birliği egemenliği altında yaşayan Türk­lerin de bir gün tam bağımsızlığına kavuşacağını önceden sezmiş ve "Bugün güneşin ağardığını na­sıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu uluslarının da uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve öz­gürlüğüne kavuşacak olan çok kardeş ulus vardır. Onların yeniden doğuşu bütün güçlüklere ve bütün engellere karşı çıkacaklar ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır." demiştir.

Atatürk bu duruma hazır olmamızı ve Türk kardeşlerimize sahip çıkmamız gerektiğini vurgulamıştır.

Dünyada 250 milyondan fazla Türk yaşa­maktadır. 70 milyonu aşan nüfusu ile ülkemiz en fazla Türkün yaşadığı yerdir. Türkiye dışında yaşa­yan vatandaşlarımızın sayısı 5 milyona yakındır. 3,5 milyonu aşan Türk varlığı ile en fazla Türk'ün yaşadığı ülke Almanya'dır. Bunun dışında Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya, İsviçre ve İsveç'te de Türk vatandaşlarımız bulunmaktadır. Türkler bu ülkelere genellikle çalışmak için

ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ
Yardımlaşma, kendi gücümüzü ve olanaklarımızı, başkalarının iyiliği için kullanmaktır. Dayanışma, topluluğu oluşturan bireylerin bir konuda, duygu, düşünce ve karşılıklı çıkar birliği içinde olmalarıdır.

Her ülke doğal afetlerden ve çevre sorunlarından zarar görenlere yardım etmek amacıyla yardım kurumları kurmuşlardır. Ülkeler tek başlarına çözemeyecekleri doğal afetler ve çevre sorunlarıyla karşılaştıkları zaman diğer ülkelerden yardım alırlar.

Doğal afetlerin ve çevre sorunlarının ortaya çıkması sonucu birçok ülke, uluslararası yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütleri iş birliği yaparak insanlığa hizmet etmekte­dirler. Hızlı teknolojik gelişmeler çevre sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Bu sorun­larla başa çıkmak için ülkeler uluslar arası konferanslar düzenleyip uluslararası sözleşme­ler yapmaktadırlar. Örneğin Kyoto Anlaşması, gelişmiş ülkelerin sera etkisi yaratan gazların salınımını 2008-2012 yılları arasında %5,2 düşürmelerini öngörmektedir.

DOĞAL AFETLER
Deprem
Erozyon
Sel baskını
Çığ
Toprak kayması
Yangın

ÇEVRE SORUNLARI
Havanın kirlenmesi
Suyun kirlenmesi
Toprağın kirlenmesi
Doğal varlıkların yok olması

Bu sorunlar karşısında hizmet veren çeşitli uluslar arası yardım kuruluşlarından bazıları şunlardır:
Kızılay
Kızılhaç
FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü)
WHO ( BM Dünya Sağlık Örgütü)

Türkiye Kızılay Derneği uluslararası yardımları nedeniyle dünya kamuoyu tarafından takdir edilmiştir. Kızılay özellikle bulunduğu bölge (Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu) içerisindeki ülkelere yönelik yapmış olduğu çalışmalarda Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmiştir. Güney Asya'da meydana gelen tsunami ve Pakistan depreminde zarar gören afetzedelere de yardım etmiştir. Savaşta ve barışta Uluslararası Kızılhaç Komitesiyle iş birliği yaparak afet, felaket ve acil yardım çalışmalarına katılmaktadır. Kızılay afet böl­gelerine  ekipler gönderir, acil yardım malzemesi ve para yardımlarında bulunur.

TÜRK İŞ BİRLİĞİ VE KALKINMA AJANSI (TİKA)
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra kurulan TİKA; Türk dilinin konuşulduğu ülkeler ve topluluklar öncelikli olmak üzere, gelişmekte olan ülkelere teknik yardım vermek ve öncelikli ülke­lerle iş birliği ortamını geliştirmek amacıyla kurul­muştur.
TİKA, kuruluşundan itibaren Türk Cum­huriyetlerine ekonomik kalkınmalarında katkı sağlayacak çok sayıda yardım faaliyetinde bulun­muştur.
Türkçe'nin yaygınlaştırılması amacıyla TİKA tarafından dünya çapında 21 üniversitede kurulan Türkoloji bölüm ve merkezleri, faaliyet gösterdiği ülkelerde ilgi odağı

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

Zircon - This is a contributing Drupal Theme
Design by WeebPal.